Rakamlar

Ben öğretmenim,
İki üç bini geçmez bellediğim rakamlar.
Ama her biri,
Sekiz dokuz vatan çocuğunu hatırlatır bana;
Öğrencilerim,
Öğrencilerim gelir aklıma.
Hiç biri, diğerine benzemez bu rakamların;
Hesaba, kitaba gelmez benim rakamlarım.

72 Ayşe'yi gördüm geçenlerde;
Yedi sekiz yaşında
Oya gibi bir kızdı eskiden.
Öyle temiz, öyle güzel di ki sesi...
Kulaklarımda hala,
Beraber söylediğimiz şarkıların bestesi.

Ayşe, büyümüş, evlenmiş şimdi.
Kocasının kolundan koparak:
"Hocam." diye elime sarılınca, caddenin ortasında
Birden tanıyamadım ama,
Söyleyince numarasını
Hatırladım küçük Ayşe'yi;
En önde otururdu sınıfta.
Mesut bir yuva kurmuş şimdi;
Maşallah, iki çocuğu da olmuş.
Birbirinden güzel;
Öptüler elimi birer birer.

Saadet budur bence,
Benim oldu dünyalar o anda,
Benim oldu her şey;
Öğretmenlik güzel, çok güzel şey...

Daha, çok 72 var aklımda
Anlatamam ki...
Bunlar rakam değil, bir alem çünki.
Kimi ressam, kimi doktor,
Kimi subay, kimi de öğretmen olmuş;
Vatan aşkıyla yoğrulmuş hepsi.

Birini daha anlatayım bari;
Belki siz de tanırsınız,
Ladik'te rastladım kendisine.
"Siz benim hocamsınız" diye,
Elime sarılarak, kendini tanıttı bana.
Buca Ortaokulundan talebemmiş;
Hatırladım tabii
Zeki, çalışkan Hüseyin'i.
Hukuku bitirmiş;
Vatanın yükselmesinde,
Adaletin tevziinde
Mesuliyet almış omuzlarına.
Ladik'te hakimmiş,
Ünye'de Müddeiumumilik yapmış.
Vazifesine, büyük bir aşkla bağlı;
Vefalı, çok vefalı.
Her bakımdan insan olmuş doğrusu.
İftihar ederim onunla,
İftihar etsin bütün öğretmenleri.

Sevgili öğrencilerim,
Biliniz ki, gönülden selam vermeniz.
Hocam, demeniz dünyaya değer.
Siz de öğretmen oldunuz işte.
Kutlu olsun bu meslek hepinize,
Kutlu olsun vatan ve milletimize.

Birler, ikiler, yüz yirmi üçler
Gelin artık üçer beşer;
Öpeyim alnınızdan teker teker.
Hayatımın süsü, saadetim, ümidim sizsiniz benim
Hepinize, helal olsun bütün emeklerim.
Siz de veriniz ellerinizi
Sevgili öğretmenlerim,
Vatan toprağını öper gibi öpeyim.